Aile Hukuku

Nafaka Ödememe Cezası ve Hapis

Nafaka Ödememe Tazyik Hapis Cezası

Nafaka ödememe cezası ve hapis konusu boşanan veya boşanma aşamasında olan kişileri yakından ilgilendirir. Nafaka, boşanma veya ayrılık sonrası eşler ya da çocuklar lehine hükmedilen, düzenli ödenmesi gereken mali yükümlülüklerdir. Ancak uygulamada nafaka borcunun yerine getirilmemesi hâli, sadece medeni hukuk bağlamında değil, ceza hukuku düzleminde de sonuç doğurur. Türk hukuk sisteminde, nafakanın ödenmemesi durumunda borçlunun tazyik hapsi ile karşı karşıya kalması mümkündür. Bu makalede, nafaka türleri, nafaka ödenmediğinde karşılaşılabilecek hukuki ve cezai sonuçlar, yargı kararları ışığında detaylı şekilde ele alınacaktır.

Nafaka Nedir?

Nafaka, Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlenen ve belirli kişilere, belirli koşullar altında ekonomik destek sağlanmasını zorunlu kılan bir yükümlülüktür. Nafaka yükümlülüğü, aile birliğinin sona ermesi veya destek yükümlülüğünün devam etmesi gerektiği hallerde doğar. Dört temel nafaka türü mevcuttur: tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası. Bu nafakalar, tarafların ekonomik durumları, boşanmanın sonuçları ve çocukların menfaatleri göz önünde bulundurularak hükme bağlanır.

Tedbir nafakası boşanma davası süresince; yoksulluk nafakası boşanma sonrası yoksulluğa düşecek tarafa; iştirak nafakası müşterek çocuklara; yardım nafakası ise altsoy ve üstsoy arasındaki yükümlülük ilişkisi çerçevesinde hükmedilir. Nafaka kararları bağlayıcıdır ve ödenmemesi hâlinde icra takibi başlatılarak veya tazyik hapsi talep edilerek tahsil yoluna gidilebilir.

Nafaka Ödememe Suçu ve Şikayet
Nafaka Ödememe Suçu ve Şikayet

Nafaka Ödememe Suçu ve Şikayet

Nafaka ödememe suçu, İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için belirli koşulların gerçekleşmiş olması gerekir. Öncelikle nafaka borcunun mahkeme kararıyla hüküm altına alınmış olması, ardından borçlunun ilamlı icra takibi yoluyla ödeme emrine muhatap olması ve bu emre rağmen borcun ödenmemesi gerekir.

Ayrıca, şikayet süresi fiilin öğrenilmesinden itibaren üç ay ve her hâlükârda fiilin işlenmesinden itibaren bir yıldır. Bu süreler hak düşürücü niteliktedir. Şikayet süresi kaçırıldığında, borçlunun cezalandırılması mümkün değildir. Şikayet, yazılı dilekçe ile icra ceza mahkemesine yapılır.

Nafaka Ödenmezse Ne Olur?

Nafaka borcunun ödenmemesi, alacaklının mağduriyetine yol açmakla birlikte borçlu açısından ciddi hukuki ve cezai yaptırımların doğmasına neden olur. Bu durumda alacaklı, borçlu hakkında icra takibi başlatabilir. Nafaka borçları için ilamlı icra takibi yoluyla işlem yapılır ve icra emrinin borçluya tebliği ile ödeme süresi başlar.

Borç ödenmediği takdirde alacaklı, İcra Ceza Mahkemesi’ne başvurarak borçlunun tazyik hapsi ile cezalandırılmasını talep edebilir. Tazyik hapsi, borcun ödenmesini sağlamak amacıyla uygulanan bir yaptırım olup, borç ödendiği takdirde infaz sona erer. Bu yönüyle nafaka borcunun ödenmemesi, sıradan alacak borçlarından ayrılır.

DMCA.com Protection Status

Tedbir Nafakası Ödenmezse Ne Olur?

Tedbir nafakası, boşanma davası sürecinde, dava sonuna kadar taraflardan birinin veya çocukların korunması amacıyla hükmedilen geçici bir önlemdir. Tedbir nafakası da diğer nafaka türleri gibi ödenmediğinde icra takibi başlatılabilir. Ancak tedbir nafakasına ilişkin takip genellikle ilamsız icra yoluyla yapılır.

Bu nafaka türü için de ödenmemesi hâlinde tazyik hapsi talep edilebilir. Yargıtay kararlarında, boşanma ilamı ile tedbir nafakasının sona erdiği ve bu tarihten sonra ödeme yükümlülüğünün kalktığı ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu nafakanın devam edip etmediği dikkatle incelenmeli, yeni nafaka kararına geçişin olup olmadığı tespit edilmelidir.

Yoksulluk ve İştirak Nafakası Ödenmezse Ne Olur?

Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası, mahkeme hükmüyle bağlayıcı hale gelir ve ilamlı icra yoluyla tahsil edilebilir. Bu nafakaların ödenmemesi durumunda alacaklı, borçlu hakkında tazyik hapsi talebinde bulunabilir. Şartların oluşması hâlinde İcra Ceza Mahkemesi tarafından üç aya kadar tazyik hapsi kararı verilebilir.

Bu süreçte özellikle cari ay borcunun mevcut olması aranır. Birikmiş borçlar için tazyik hapsi uygulanamaz; yalnızca güncel borç nedeniyle şikayet mümkündür. Mahkemeler, borçlunun ödeme gücünü, kastını ve nafakanın devam edip etmediğini değerlendirerek karar verir.

Nafaka Alacağından Kaynaklı İcra Takibi

Nafaka alacakları, doğrudan ilamlı icra takibine konu olabilen özel bir borç türüdür. Mahkeme kararıyla hükme bağlanmış nafakalar için, alacaklı tarafından icra müdürlüğüne başvuru yapılarak ödeme emri düzenlenmesi talep edilir. Bu ödeme emri, borçluya tebliğ edilir ve yasal süre içinde borcun ödenmesi beklenir. Ödeme yapılmadığı takdirde icra takibi kesinleşir ve alacaklı cebri icra yollarına başvurabilir.

İcra takibinin kesinleşmesine rağmen ödeme yapılmaması hâlinde, alacaklı icra ceza mahkemesine başvurarak tazyik hapsi talep edebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, icra takibinin usulüne uygun başlatılmış ve ödeme emrinin geçerli şekilde tebliğ edilmiş olmasıdır. Aksi hâlde şikayet usulden reddedilebilir. Bu yönüyle nafaka alacağının tahsili, icra hukukunun şekli kurallarına sıkı sıkıya bağlıdır.

Nafaka Ödememe Cezası Ne Kadar?
Nafaka Ödememe Cezası Ne Kadar?

Nafaka Ödememe Cezası Ne Kadar?

Nafaka borcunu kasten ödemeyen borçlular hakkında uygulanacak hapis cezası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca düzenlenmiş olup, azami süresi üç aydır. Bu ceza türü tazyik hapsi olarak adlandırılır ve klasik hapis cezasından farklıdır. Amacı, borçluyu cezalandırmak değil, nafaka borcunu ödemeye zorlamaktır.

Tazyik hapsi cezası infaz sürecindeyken, borçlu borcunu tamamen öderse, ceza ortadan kalkar ve kişi tahliye edilir. Ayrıca bu hapis, adli sicile işlenmez ve sabıka kaydı oluşturmaz. Ancak borçlu nafaka borcunu tekrar ödemediği takdirde, yeni bir şikayet ile tekrar tazyik hapsi uygulanabilir. Böylece cezai yaptırım süreklilik arz eden bir zorlayıcı tedbir halini alabilir.

Nafaka Ödememe Davası Şartları Nelerdir?

Nafaka ödememe nedeniyle başlatılacak ceza sürecinde belirli şartların gerçekleşmiş olması gereklidir. İlk olarak, nafaka borcunun mahkeme kararı ile hükme bağlanmış olması ve ilamlı icra takibinin başlatılması zorunludur. Takip, nafaka borçlusu hakkında ödeme emrinin tebliğiyle işlemeye başlar ve ödeme yapılmaması durumunda alacaklı şikayet hakkını kullanabilir.

Şikayet süresi içinde yapılmalı ve şikayet dilekçesinde takip bilgileri, ödeme emrinin tebliğ tarihi, borcun ödenmediği ay gibi bilgiler açıkça belirtilmelidir. Ayrıca borçlunun nafaka borcunu ödeme gücüne sahip olduğu, ancak kasten ödemediği yönünde somut iddialar ve gerekirse deliller ileri sürülmelidir. Mahkeme bu hususları araştırarak karar verir.

Birikmiş Nafaka Borcunun Talep Edilmesi

Nafaka borcu sadece cari ayla sınırlı değildir. Önceki aylardan kalan birikmiş nafaka borçları da talep edilebilir. Ancak bu tür alacaklar için tazyik hapsi talep edilemez; yalnızca icra takibi yoluyla tahsil mümkündür. Çünkü tazyik hapsi, sadece cari ay nafakası için uygulanabilir; geçmişe dönük borçlar için bu ceza yoluna başvurulamaz.

Birikmiş nafaka borçlarının tahsilinde icra takibi, haciz, maaş kesintisi gibi yollar izlenir. Bu alacakların zaman aşımına uğramaması için belirli sürelerde işlem yapılması gerekir. Ayrıca borçlu, zamanında ödenmemiş bu nafaka borçları için faiz ödemekle de yükümlü olabilir. Bu yönüyle birikmiş nafaka borcu hem alacaklı hem borçlu açısından önem arz eder.

Nafaka Ödenmemesi Halinde Emekli Maaşına Haciz

Emekli maaşları genel itibariyle hacze konu olmasa da, nafaka alacakları bu kuralın istisnasını oluşturur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesine göre, mahkeme kararıyla hükme bağlanmış nafaka borçları emekli maaşından kesilebilir. Bu da nafaka alacaklısı için önemli bir güvence niteliği taşır.

İcra müdürlüğü aracılığıyla emekli maaşına haciz konulabilmesi için borçlunun SGK bilgileri ve banka hesapları tespit edilmeli, ilgili kuruma haciz müzekkeresi gönderilmelidir. Emekli maaşından kesilen tutar doğrudan nafaka alacaklısına ödenir. Bu uygulama, borçlunun ödeme gücü bulunmasa bile düzenli gelirinden nafaka alacağının tahsilini teminat altına alır.

Nafaka Ödememe Hapis Cezası Yargıtay Kararları

Nafaka Ödememe Hapis Cezası Yargıtay Kararları

Suçun oluşması için takip, tebliğ ve cari borcun varlığı gerekir

Nafaka yükümlüsünün cezalandırılabilmesi için yalnızca borcun ödenmemesi yeterli değildir. Yargıtay, mahkeme ilamının kesinleşmiş olması, icra takibinin başlatılması, icra emrinin tebliği ve cari borcun varlığı gibi şartların birlikte oluşmasını aramaktadır. Ayrıca borçlunun nafakanın kaldırılması ya da azaltılması için açtığı davanın henüz sonuçlanmamış olması hâlinde ceza uygulanamaz. Şikayet süresi de 3 ay ve en çok 1 yıldır. Bu şartlardan birinin eksikliği hâlinde tazyik hapsi uygulanamaz.

Künye: Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 19.04.2005, E. 2005/17-7, K. 2005/37

Şikayet süresi geçirilmişse ceza verilemez

Nafaka alacaklısı, borçlunun ödeme emrine rağmen borcu ödememesi hâlinde belirli süreler içinde şikâyet yoluna gitmelidir. Yargıtay, bu sürelere riayet edilmemesi durumunda hapis cezası uygulanamayacağını kabul etmektedir. Şikâyet süresi, borcun ödenmediğinin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay, fiilin işlenmesinden itibaren bir yıldır. Süre geçirilmişse, suç oluşmaz.
Künye: Yargıtay 11. CD, 27.12.2012, E. 2012/23571, K. 2012/22611

Tedbir nafakası sona ermişse yeni takip gerekir

Tedbir nafakası boşanma hükmüyle sona erdiğinde, bu nafaka üzerinden yeniden icra takibi yapılmadan hapis cezası uygulanamaz. Yargıtay, nafakanın sona erdiği tarihten sonra yeni borç doğmadığını, bu nedenle ödeme emrinin geçersiz olduğunu kabul etmektedir. Bu karar, tedbir nafakasının sürekliliği konusundaki içtihatlara açıklık getirmektedir.

Künye: Yargıtay 19. CD, 01.06.2017, E. 2017/3263, K. 2017/5197

Borçlu ödeme gücü olduğu hâlde ödememişse ceza verilir

Mahkeme kararıyla nafaka borcu kesinleşmişse ve borçlu bu borcu ödeme gücüne sahip olduğu hâlde kasten ödememişse, tazyik hapsi kararı verilebilir. Yargıtay, kastın varlığını borçlunun ekonomik durumuyla birlikte değerlendirir. Ödeme gücünün varlığı hâlinde borcun ifa edilmemesi cezai sorumluluğu doğurur.

Künye: Yargıtay 10. CD, 13.03.2019, E. 2018/9649, K. 2019/1623

İcra takibi olmadan doğrudan ceza verilemez

Yargıtay, yalnızca nafaka kararı bulunmasının tazyik hapsi için yeterli olmadığını, mutlaka ilamlı icra takibinin başlatılması gerektiğini belirtmektedir. Mahkeme kararı icra takibine konu edilmemişse, hapis cezası verilemez. Bu karar, şekli prosedürlerin ceza sorumluluğu bakımından ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Künye: Yargıtay 11. CD, 22.10.2013, E. 2013/13715, K. 2013/17621

Mal beyanında bulunmayan borçlu cezai sorumluluk taşıyabilir

Borçlu, nafaka borcu için başlatılan icra takibi sürecinde mal beyanında bulunmak zorundadır. Yargıtay, bu beyanın yapılmamasını da cezai sorumluluk kapsamında değerlendirmiştir. Özellikle mal kaçırma veya mal varlığını gizleme yönünde kasıtlı davranışlar, borçlunun niyetini ortaya koyar ve hapis yaptırımını meşrulaştırır. Bu bağlamda eksik veya gerçeğe aykırı beyanda bulunmak da sorumluluk doğurur.

Künye: Yargıtay 19. CD, 08.09.2015, E. 2015/5016, K. 2015/10625

Borç ödendiyse tazyik hapsi uygulanamaz

Yargıtay’a göre, nafaka borcu ödenmişse, borçlu hakkında tazyik hapsine karar verilemez. Bu durumun ispatı ise borçluya aittir. Özellikle elden yapılan ödemelerde yazılı belge ibraz edilmesi zorunludur. Mahkeme, ödeme iddiası karşısında alacaklının ikrarını veya resmi belgeyi arar. Aksi hâlde, ceza uygulanması muhtemeldir.

Künye: Yargıtay 11. CD, 04.07.2016, E. 2016/3546, K. 2016/7389

Ödeme gücü araştırılmadan hapis cezası verilemez

Mahkemeler, nafaka borçlusunun ödeme gücünü araştırmadan tazyik hapsi kararı veremez. Yargıtay, bu konuda açık içtihat geliştirmiştir. Eğer borçlu, gelir elde edemeyecek fiziksel veya sosyal koşullarda bulunuyorsa, hapis cezası hukuka aykırı olur. Cezanın ölçülü, orantılı ve hakkaniyete uygun şekilde uygulanması gerekir.

Künye: Yargıtay 10. CD, 19.04.2011, E. 2011/3079, K. 2011/5111

Takip yapılmadan şikâyet hakkı doğmaz

Nafaka alacaklısı, borçlunun cezai sorumluluğunu ileri sürebilmek için öncelikle usulüne uygun icra takibi başlatmalıdır. Yargıtay, takip yapılmadan yalnızca mahkeme kararına dayanarak şikâyet edilmesini yeterli görmemektedir. Bu karar, icra hukuku ile ceza hukukunun etkileşimini somutlaştırmaktadır.

Künye: Yargıtay 11. CD, 17.12.2012, E. 2012/22101, K. 2012/22478

Her yeni ihlal için ayrı tazyik hapsi uygulanabilir

Nafaka yükümlüsü, her ay doğan borcunu ödemediğinde, bu her bir ay için bağımsız ihlal teşkil eder. Yargıtay, her yeni ihlal için ayrı ayrı tazyik hapsi uygulanabileceğini kabul etmektedir. Bu, borçlunun yükümlülüğünü sürekli kılması açısından önemli bir içtihattır. Uygulamada aylık takiplere konu edilerek tekrar tekrar ceza verilebilir.

Künye: Yargıtay 19. CD, 21.11.2018, E. 2018/8934, K. 2018/10622

Elden ödemeler yazılı belgeyle ispatlanmalıdır

Borçlu nafaka borcunu elden ödemişse, bu ödemeyi yazılı belge ile ispatlaması gerekir. Yargıtay, yalnızca sözlü beyanlara dayalı olarak ödeme yapıldığı iddialarını kabul etmemektedir. Alacaklının yazılı ikrarı veya dekont gibi somut deliller sunulmalıdır. Aksi hâlde hapis cezası kaçınılmazdır.

Künye: Yargıtay 10. CD, 02.03.2020, E. 2019/9843, K. 2020/1732

Banka dekontları geçerli ödeme delilidir

Borçlu tarafından yapılan banka yoluyla ödemeler, nafaka borcunun ifa edildiğini ispatlar. Yargıtay, banka dekontlarını nafaka ödemesi olarak kabul etmektedir. Ancak dekontlarda açıklama kısmının açık olması gerekmektedir. Belirsiz dekontlar şüphe doğurur ve cezai sorumluluğu ortadan kaldırmaz.

Künye: Yargıtay 11. CD, 14.01.2014, E. 2013/12847, K. 2014/576

 Ödeme gücü araştırılmadan ceza verilemez

Borçlunun gerçekten ödeme gücüne sahip olup olmadığını araştırmak, mahkemenin sorumluluğundadır. Yargıtay, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesini haksız ceza olarak değerlendirmiştir. Geliri olmayan, çalışamayacak durumda olan kişilere ceza verilmesi hakkaniyete aykırıdır. Mahkeme, sosyal inceleme, SGK kayıtları ve malvarlığı araştırması yapmalıdır.
Künye: Yargıtay 19. CD, 17.05.2016, E. 2016/2031, K. 2016/8129

Sağlık raporu olan borçlu cezalandırılamaz

Borçlu sağlık durumunu resmi belgelerle ispatlayarak çalışamaz hâlde olduğunu ortaya koyarsa, kusur unsuru oluşmaz. Yargıtay, sürekli sağlık raporu bulunan kişilerin tazyik hapsine tabi tutulamayacağını belirtmiştir. Mahkemeler, sağlık engeli nedeniyle ödeme yapamayanlara ceza veremez. Bu, temel hakların korunması açısından önemli bir ilkedir.

Künye: Yargıtay 11. CD, 12.04.2012, E. 2012/4523, K. 2012/7165

Nafaka indirimi davası devam ederken ceza uygulanamaz

Borçlu, nafaka miktarının indirimi için dava açmışsa ve bu dava hâlen derdest ise, borcun miktarı kesinleşmemiş kabul edilir. Yargıtay, bu durumda tazyik hapsi uygulanamayacağını belirtmektedir. Önce nafakanın yeniden değerlendirilmesi gerekir. Bu karar, hem adil yargılanma hem de ölçülülük ilkesi açısından önemlidir.

Künye: Yargıtay 19. CD, 26.10.2017, E. 2017/5672, K. 2017/9420

 

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.
Başa dön tuşu
Ara