TCK 188 – Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası 2025

TCK 188 Uyuşturucu Ticareti Suçu, uyuşturucu/uyarıcı maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı imal, ithal, ihracı ve ticari amaçla satışa sunulması / satılması fiillerini kapsar. Temel yaptırım 20–30 yıl hapis ve 2.000–20.000 gün adlî para cezasıdır. Nitelikli hâllerde ceza artırılabilir; bazı hâllerde indirim mümkündür. Yargılama sürecinde ceza hukuku alanında deneyimli bir avukatla ilerlemek hak kaybını önler.

Uyuşturucu Suçları ve TCK 188’in Türk Ceza Hukukundaki Yeri

Uyuşturucu suçu, genel tanımıyla, toplum sağlığı ve kamu düzeni için ciddi bir tehdit oluşturan narkotik veya

psikotrop maddelerin yasa dışı olarak üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya tüketilmesini kapsayan tüm eylemleri ifade eder. Türk Ceza Kanunu (TCK), bu suçlarla mücadelede temel bir ayrım üzerine kurulmuştur. Bu ayrım, kanunun konuya yaklaşım felsefesini ortaya koyar: Bir yanda uyuşturucu maddeyi kişisel tüketim amacıyla edinen ve bir sağlık sorunu yaşayan “kullanıcı”, diğer yanda ise bu maddeleri ticari kazanç amacıyla piyasaya süren ve toplum sağlığını doğrudan hedef alan “satıcı” veya “imalatçı” bulunmaktadır.

Bu iki grup arasındaki hukuki fark, gece ile gündüz kadar nettir ve sanığın geleceğini tamamen değiştirebilecek niteliktedir. Kişisel kullanım fiilleri TCK Madde 191 kapsamında daha hafif yaptırımlar, tedavi ve denetimli serbestlik gibi önlemlerle ele alınırken, uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu TCK Madde 188’de düzenlenmiş olup, Türk ceza sistemindeki en ağır yaptırımlardan bazılarını içermektedir. TCK 188, uyuşturucu tedarik zincirinin her aşamasını hedef alan, 10 yıldan başlayıp nitelikli hallerde 30 yılı aşabilen hapis cezaları öngören son derece ciddi bir düzenlemedir.

Bu nedenle, uyuşturucu suçuyla ilgili bir soruşturma veya kovuşturma ile karşı karşıya kalan bir kişi için en hayati soru, eyleminin TCK 191 kapsamında mı yoksa TCK 188 kapsamında mı değerlendirileceğidir. Bu rehber, TCK 188’in tüm yönlerini, Yargıtay’ın bu kritik ayrımı yaparken kullandığı kriterleri ve savunma stratejilerini 2025 yılı güncel mevzuatı ve içtihatları ışığında detaylı bir şekilde ele almaktadır.

İnfaz Hesaplama Programı

Uyuşturucu Ticareti Suçunun Unsurları: TCK 188 Kapsamındaki Fiiller Nelerdir?

TCK Madde 188, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin yasa dışı dolaşımını engellemek amacıyla oldukça geniş bir eylem yelpazesini suç olarak tanımlamıştır. Kanun koyucu, tedarik zincirinin her halkasını ayrı ayrı hedef alarak, bu suçla mücadelede herhangi bir boşluk bırakmamayı amaçlamıştır. Bu yaklaşım, uyuşturucu ticaretini sadece “satmak” eyleminden ibaret görmeyen, aksine üretimden nihai dağıtıma kadar her adımı cezalandıran bir “geniş ağ” stratejisidir. Maddenin farklı fıkralarında düzenlenen temel suç tipleri şunlardır:

TCK 188/1: Uyuşturucu Madde İmal, İthal ve İhraç Etme Suçu

Bu fıkra, uyuşturucu tedarik zincirinin en tepesindeki eylemleri, yani maddenin kaynağını hedef alır ve en ağır cezaları öngörür. Bu suçlar, uyuşturucunun piyasaya ilk girişini sağlayan fiillerdir.

• İmal Etme: Bir kimyasal veya bitkisel maddeden, çeşitli işlemlerle uyuşturucu veya uyarıcı nitelikte yeni bir madde üretmektir.
• İthal Etme: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yurt dışından Türkiye’ye sokmaktır.
• İhraç Etme: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi Türkiye’den yurt dışına çıkarmaktır.

Ceza: Bu fiilleri işleyen kişi, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve 20.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK 188/3: Ülke İçinde Uyuşturucu Madde Ticareti Fiilleri

Bu fıkra, uyuşturucu maddenin ülke içindeki dağıtım ağını hedef alır ve uygulamada en sık karşılaşılan TCK 188 suçlamasının temelini oluşturur. Fıkrada sayılan seçimlik hareketlerden herhangi birinin işlenmesi, suçun oluşması için yeterlidir.

• Satmak: Uyuşturucu maddeyi bir bedel karşılığında başkasına devretmek.
• Satışa Arz Etmek: Maddeyi satmak amacıyla görücüye çıkarmak, pazarlamak veya satışa hazır halde bulundurmak.
• Başkalarına Vermek (Temin Etmek): Uyuşturucu maddeyi bedelsiz olarak, örneğin ikram ederek veya hediye olarak bir başkasına sunmak. Bu hüküm, para alışverişi olmasa dahi, bir arkadaş ortamında uyuşturucu paylaşımının dahi kanun kapsamında “ticaret” suçu olarak değerlendirilebilmesi gibi ciddi bir riske işaret eder.
• Sevk Etmek / Nakletmek: Maddeyi ticari amaçla bir yerden başka bir yere taşımak.
• Depolamak: Maddeyi ileride satmak veya dağıtmak amacıyla saklamak.
• Satın Almak / Kabul Etmek / Bulundurmak: Bu fiillerin TCK 188 kapsamında suç sayılabilmesi için mutlaka ticari bir amaçla (satma, devretme kastıyla) işlenmesi gerekir. Kişisel kullanım amacıyla yapılan satın alma veya bulundurma eylemleri TCK 191 kapsamındadır.

Ceza: Bu fiilleri işleyen kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve 20.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK 188/7: Uyuşturucu Madde Üretiminde Kullanılan Öncü Kimyasallar

Kanun, sadece nihai uyuşturucu maddeyi değil, aynı zamanda bu maddelerin üretiminde kullanılan ve “öncü kimyasal” veya “prekürsör” olarak bilinen maddelerin yasa dışı ticaretini de cezalandırmaktadır. Bu maddeler tek başlarına uyuşturucu etkiye sahip olmasalar da, üretim sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdırlar.

Ceza: Bu maddeleri izinsiz olarak ithal, imal, sevk veya ticaretini yapan kişi, 8 yıldan az olmamak üzere hapis ve 20.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Kritik Ayrım: Uyuşturucu Ticareti (TCK 188) mi, Kişisel Kullanım (TCK 191) mi?

Bir uyuşturucu davasının kaderini belirleyen en temel soru, sanığın ele geçirilen maddeyi satmak için mi yoksa kullanmak için mi bulundurduğudur. Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu miktarı konusunda net bir gramaj sınırı belirlenmemiştir. Bu nedenle, bu hayati ayrım, Yargıtay’ın yıllar içinde oluşturduğu ve somut olayın özelliklerine göre uyguladığı bir dizi kritere göre yapılır. Mahkemeler, sanığın “kastını” yani niyetini tespit etmeye çalışırken bütüncül bir değerlendirme yapar. Bu değerlendirmede öne çıkan ve bir savunma stratejisinin temelini oluşturan kriterler şunlardır:

Yargıtay Kararları Işığında TCK 188 Değerlendirme Kriterleri

Bulundurulan Maddenin Miktarı ve Çeşitliliği

Miktar, tek başına belirleyici olmasa da, mahkemenin ilk baktığı ve en önemli göstergelerden biridir. Yargıtay, bir kişinin kişisel tüketimi için makul sayılabilecek miktarın üzerinde uyuşturucu madde ile yakalanmasını, ticari kastın güçlü bir karinesi olarak kabul eder. Örneğin, bir kullanıcının yıllık tüketim ihtiyacını aşan miktarda madde bulundurması, satış amacına işaret eder. Benzer şekilde, kişinin üzerinde farklı kimyasal etkilere sahip birden fazla çeşit uyuşturucu madde (örneğin hem esrar hem de kokain) bulunması, kişisel tercihten ziyade müşterilere sunulan bir “ürün yelpazesi” olarak yorumlanabilir.

Maddenin Bulundurulma Şekli (Paketleme ve Gizleme)

Bu kriter, sanığın niyetini ortaya koyan en somut delillerden biridir. Uyuşturucu maddenin, her biri ayrı ayrı satılmaya hazır, küçük paketçikler (halk arasında “fişek” olarak tabir edilen) halinde bulunması, toplam miktar az olsa bile ticaret kastını neredeyse kesin olarak ispatlar. Buna karşılık, maddenin kişisel kullanım için tek parça halinde veya basit bir ambalajda bulunması, kullanım amacını destekler.

Hassas Terazi, Kilitli Poşet Gibi Ekipmanların Varlığı

Sanığın üzerinde veya uyuşturucunun bulunduğu yerde hassas terazi, çok sayıda küçük kilitli poşet, ambalaj malzemeleri veya uyuşturucuyu çoğaltmak için kullanılan karıştırıcı maddelerin bulunması, Yargıtay tarafından “ticaretin araçlarına” sahip olmak olarak değerlendirilir ve ticaret suçunun varlığına dair çok güçlü bir delil kabul edilir.

Failin Davranışları, Beyanları ve İletişim Kayıtları

Sanığın maddeyi başkasına satmaya, devretmeye veya tedarik etmeye yönelik herhangi bir davranış içinde olup olmadığı titizlikle incelenir. Telefonundaki mesajlaşmalar, sosyal medya yazışmaları, tanık beyanları veya sanığın kendi ikrarı, ticaret kastının ispatında önemli rol oynar. Ancak, tek başına soyut tanık beyanları veya telefon görüşmeleri, somut delillerle desteklenmedikçe mahkumiyet için yeterli görülmeyebilir.

Failin Sosyal ve Ekonomik Durumu

Mahkemeler, sanığın gelir durumu ile ele geçirilen uyuşturucu maddenin değeri arasında bir orantı olup olmadığını da değerlendirir. Herhangi bir düzenli geliri olmayan bir kişinin, kişisel kullanım sınırlarının çok üzerinde ve yüksek piyasa değerine sahip uyuşturucu madde ile yakalanması, bu maddeyi kendi parasıyla alamayacağı, dolayısıyla satmak amacıyla elinde bulundurduğu yönünde bir kanaat oluşturabilir.

Kullanım ve Ticaret Ayrımı Kriterleri (Yargıtay İçtihatları)

Kullanım ve Ticaret Ayrımı Kriterleri (Yargıtay İçtihatları)

Kriter	Kişisel Kullanım Göstergesi (TCK 191)	Ticaret Göstergesi (TCK 188)
Miktar	Kişisel tüketim için makul, genellikle yıllık kullanım sınırını aşmayan miktar.	Bir kullanıcının ihtiyacından çok daha fazla, stok yapıldığını düşündüren miktar.
Çeşitlilik	Genellikle tek tür veya benzer etkiye sahip maddeler.	Birden fazla, farklı kimyasal yapıda ve etkide uyuşturucu madde.
Paketleme	Tek parça, basit ambalaj veya ambalajsız.	Çok sayıda küçük, satışa hazır, özenle hazırlanmış paket (fişek).
Ekipman	Genellikle sadece kullanıma yönelik aparatlar (pipo, enjektör vb.).	Hassas terazi, çok sayıda kilitli poşet, ambalaj malzemeleri, karıştırıcı maddeler.
Konum/Gizleme	Kişisel eşyalar arasında, evde kolay erişilebilir bir yerde.	Arabanın gizli bölmelerinde, özel olarak yapılmış “zula” tabir edilen yerlerde.
Failin Profili	Genellikle daha önceden kullanıcı olduğuna dair kayıtlar veya tedavi geçmişi.	Gelir durumuyla açıklanamayan miktarda veya değerde uyuşturucuya sahip olma.

Önemli Uyarı: Aşağıdaki tabloda yer alan miktarlar, yasal olarak belirlenmiş kesin sınırlar olmayıp, Yargıtay kararlarında sıkça referans gösterilen ve mahkemelerin genel eğilimini yansıtan yaklaşık değerlerdir. Her dosya kendi özel koşulları içinde değerlendirilir ve bu miktarların altında veya üstünde farklı kararlar verilebilir.

Yargıtay İçtihatlarına Göre Yaklaşık Kişisel Kullanım Sınırları

Madde Türü	Yargıtay Tarafından Genellikle Kişisel Kullanım Kabul Edilen Miktar (Yaklaşık Yıllık)
Esrar (Cannabis)	Yıllık 600-1000 gram’a kadar olan miktarlar genellikle kullanım kapsamında değerlendirilir.
Sentetik Kannabinoid (Bonzai)	Etkisi çok güçlü ve tehlikeli olduğu için çok düşük miktarlar (birkaç gram) dahi ticarete işaret edebilir.
Kokain / Eroin	Yıllık 20-60 gram’a kadar olan miktarlar kullanım sınırları içinde görülebilir.
Amfetamin / MDMA (Ecstasy)	Yıllık 50-100 adet tablet’e kadar olan miktarlar genellikle kullanım amaçlı kabul edilir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller (TCK 188/4, 188/5, 188/8)

TCK 188, temel cezalara ek olarak, suçun işleniş şekli, yeri, konusu olan maddenin cinsi ve failin sıfatı gibi bazı durumları “nitelikli hal” olarak kabul ederek cezanın önemli ölçüde artırılmasını öngörmüştür. Bu hallerin varlığı, sanığın alacağı cezayı katlayarak artırabilir. Bu düzenlemelerin arkasındaki mantık, kanun koyucunun toplumsal olarak daha hassas ve korunması gereken alanları (çocuklar, okullar, ibadethaneler) ve suistimale açık meslek gruplarını özel olarak güvence altına alma iradesini yansıtmaktadır.

İnfaz Hesaplama Programı

Uyuşturucu Maddenin Cinsi Cezayı Nasıl Etkiler? (TCK 188/4-a)

Suça konu olan uyuşturucu veya uyarıcı maddenin cinsi, cezanın belirlenmesinde kritik bir rol oynar. Eğer madde; eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid (bonzai) ve türevleri gibi yüksek bağımlılık yapıcı ve tehlikeli maddelerden ise, temel ceza yarı oranında artırılır.

Suçun Okul, Hastane, Kışla Gibi Yerlere Yakın İşlenmesi (TCK 188/4-b)

Toplumun en hassas kesimlerinin bulunduğu yerleri korumak amacıyla getirilen bu düzenlemeye göre, suçun; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların çevre duvarı, tel örgü gibi sınırlarına 200 metreden yakın bir mesafede işlenmesi halinde, verilecek ceza yine yarı oranında artırılır. Yargıtay, bu hükmün uygulanması için suçun bu alanlarda “umuma açık” bir şekilde işlenmesi gerektiğini, örneğin bir araç içinde gizlice yapılan satışın bu artırım nedenini oluşturmayabileceğini belirtmiştir.

Suçun Toplu Olarak veya Örgüt Faaliyeti Kapsamında İşlenmesi (TCK 188/5)

Uyuşturucu ticaretinin organize yapılar tarafından işlenmesi, suçun tehlikesini ve etki alanını artırdığı için daha ağır cezalandırılır.

• Üç veya Daha Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi: Suçun en az üç kişi tarafından iştirak halinde işlenmesi durumunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
• Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmesi: Suçun, hiyerarşik bir yapıya ve devamlılığa sahip, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır (iki katına çıkarılır).

Failin Mesleği Nedeniyle Cezanın Artırılması (TCK 188/8)

Mesleki bilgi ve konumunu kötüye kullanarak suçu işleyen kişiler için özel bir artırım sebebi öngörülmüştür. Suçun; tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, hemşire gibi sağlık hizmeti veren veya ecza ticareti ile uğraşan bir kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Mağdurun Çocuk Olması Halinde Uygulanacak Ceza (TCK 188/3, son cümle)

Kanun koyucunun çocukları korumaya yönelik mutlak hassasiyetini gösteren en önemli nitelikli haldir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin 18 yaşından küçük bir çocuğa satılması, verilmesi veya tedarik edilmesi halinde, faile verilecek hapis cezasının alt sınırı 15 yıldan az olamaz.

Hukuki Savunma, Ceza İndirimi ve Yargılama Süreci

TCK 188 gibi ağır sonuçları olan bir suçlamayla karşı karşıya kalındığında, doğru hukuki stratejinin belirlenmesi ve sürecin profesyonel bir şekilde yönetilmesi hayati önem taşır. Savunma, sadece suçlamaları reddetmekten ibaret değildir; aynı zamanda delillerin hukuka uygunluğunu sorgulamak, lehe olan kanun hükümlerinden yararlanmak ve yargılama sürecini titizlikle takip etmeyi de içerir.

Etkin Pişmanlık (TCK 192): En Önemli Ceza İndirim Sebebi

Etkin pişmanlık, failin suçu işledikten sonra, kendi iradesiyle suçun ortaya çıkmasına veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına yardımcı olması durumunda cezada indirim yapılmasını veya ceza verilmemesini sağlayan bir kurumdur. Uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık, farklı aşamalarda farklı sonuçlar doğurur:

• Resmi Makamlarca Haber Alınmadan Önce: Fail, suç henüz ortaya çıkmadan yetkili makamlara başvurarak diğer suç ortaklarını ve uyuşturucunun saklandığı yerleri bildirirse, hakkında cezaya hükmolunmaz.
• Suç Ortaya Çıktıktan Sonra (Soruşturma Evresi): Fail, yakalandıktan sonra soruşturma devam ederken suçun aydınlatılmasına (örneğin uyuşturucuyu kimden aldığını veya kime satacağını söyleyerek) hizmet ve yardımda bulunursa, verilecek cezada önemli oranda indirim yapılır.
• Kovuşturma Evresi (Mahkeme Aşaması): Mahkeme başladıktan sonra yapılan yardımlar da ceza indirimine yol açabilir, ancak indirim oranı soruşturma evresine göre daha az olabilir.

Hukuka Aykırı Delillerin Rolü

Ceza yargılamasının temel ilkesi, “hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin hükme esas alınamaması”dır. Uyuşturucu davalarında deliller genellikle arama, el koyma ve iletişimin denetlenmesi (telefon dinlemesi) gibi tedbirlerle elde edilir. Bu işlemlerin kanunda belirtilen usullere harfiyen uyularak yapılması zorunludur. Örneğin, usulüne uygun bir arama kararı olmadan yapılan bir aramada ele geçirilen uyuşturucu madde, “yasak delil” niteliğindedir ve mahkeme tarafından dikkate alınamaz. Uzman bir ceza avukatı, soruşturma dosyasını bu gözle inceleyerek delillerin toplanmasındaki usulsüzlükleri tespit edebilir ve bu durum davanın seyrini tamamen değiştirerek beraatle sonuçlanmasını sağlayabilir.

Yargılama Süreci ve Görevli Mahkeme

TCK 188 kapsamındaki uyuşturucu ticareti suçlarına ilişkin davalarda görevli mahkeme, suçun cezasının üst sınırı nedeniyle Ağır Ceza Mahkemeleri‘dir. Yargılama süresi, adalet sistemindeki hedef süre 300 gün olarak belirlenmiş olsa da, dosyanın karmaşıklığı, sanık ve tanık sayısı gibi faktörlere bağlı olarak genellikle bir yıl veya daha uzun sürmektedir. İlk derece mahkemesinin kararından sonra İstinaf ve Yargıtay kanun yolları da süreci birkaç yıl daha uzatabilmektedir.

İnfaz Hesaplama Programı

Uyuşturucu Suçlarında Uzman Bir Ceza Avukatının Önemi

Uyuşturucu ticareti suçlaması, sanığın hayatını ve özgürlüğünü doğrudan tehdit eden son derece ciddi bir ithamdır. Bu süreçte uzman bir ceza avukatının rolü paha biçilmezdir. İyi bir uyuşturucu avukatı:

• Soruşturmanın en başından itibaren müvekkilinin yanında yer alarak haklarını korur ve hatalı ifade vermesini engeller
• Dosyadaki tüm delilleri, özellikle arama, el koyma ve dinleme kararlarını hukuka uygunluk açısından titizlikle inceler.
• Savunma stratejisini, dosyadaki delillere dayanarak eylemin ticaret değil, kişisel kullanım (TCK 191) olduğu yönünde kurar.
• Müvekkilinin etkin pişmanlık hükümlerinden en lehe şekilde yararlanması için gerekli hukuki zemini hazırlar.
• Duruşmalarda tanıkları ve diğer sanıkları sorgulayarak maddi gerçeğin ortaya çıkmasına katkıda bulunur.
• Yargıtay’ın güncel içtihatlarını takip ederek savunmasını güçlü ve güncel hukuki argümanlarla destekler.

Uyuşturucu Ticareti Suçu TCK 188 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

TCK 188 cezasının alt sınırı nedir?

Ülke içinde uyuşturucu satma, sevk etme, depolama gibi fiiller için cezanın alt sınırı 10 yıl hapistir (TCK 188/3). Uyuşturucunun bir çocuğa satılması veya verilmesi durumunda ise cezanın alt sınırı 15 yıl hapse yükselir.

Uyuşturucu ticareti suçunda denetimli serbestlik var mı?

Hayır. TCK 188 kapsamında hükmedilen hapis cezalarının süresi, denetimli serbestlik kurumunun uygulanmasına genellikle imkan tanımamaktadır. Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirleri, daha çok TCK 191 kapsamında düzenlenen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu için söz konusudur.

Uyuşturucu davası ne kadar sürer?

Uyuşturucu ticareti suçuna ilişkin davalar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülür ve genellikle 1 yıl veya daha uzun sürer. Dosyanın karmaşıklığı, sanık sayısı, delillerin toplanma süreci ve mahkemenin iş yükü bu süreyi etkiler. İstinaf ve Yargıtay kanun yolu süreçleri de eklendiğinde toplam yargılama süresi birkaç yılı bulabilmektedir.

TCK 188’den beraat etmek mümkün mü?

Evet, mümkündür. Sanığın suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi, delillerin hukuka aykırı yollarla toplanmış olması  veya ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliği taşımadığının bilimsel olarak kanıtlanması durumlarında beraat kararı verilebilir. En yaygın savunma stratejilerinden biri ise, eylemin ticaret kastıyla değil, kişisel kullanım amacıyla (TCK 191) gerçekleştirildiğini ispatlamaktır. Bu durumda suç vasfı değişir ve ceza önemli ölçüde azalır.

Etkin pişmanlıktan nasıl yararlanılır?

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için failin, suçun aydınlatılmasına somut ve ciddi bir katkı sağlaması gerekir. Bu katkı; diğer suç ortaklarının kimliklerini ve yerlerini bildirmek, uyuşturucu maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri yetkili makamlara göstermek gibi şekillerde olabilir. Bu yardımın samimi olması ve soruşturma veya kovuşturma makamlarının işini kolaylaştırması esastır.

Telefon dinlemeleri (TİB kayıtları) tek başına delil sayılır mı?

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, telefon dinleme kayıtları (iletişimin tespiti) tek başına mahkumiyet için yeterli bir delil değildir. Bu kayıtların mutlaka yan delillerle desteklenmesi gerekir. Örneğin, dinleme kayıtlarına ek olarak fiziki takip, uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi, tanık beyanları gibi somut delillerin de dosyada bulunması mahkumiyet kararı için zorunludur.

Hukuki Süreçte Profesyonel Destek Hayatidir

Türk Ceza Kanunu Madde 188 kapsamında düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, sonuçları itibarıyla bir kişinin hayatını ve geleceğini temelden etkileyebilecek en ağır suç tiplerinden biridir. Kanunun bu suça yönelik öngördüğü uzun hapis cezaları, nitelikli hallerle daha da artmakta ve sanık için geri dönülmez sonuçlar doğurabilmektedir.

Bu rehberde detaylıca incelendiği üzere, bir davanın kaderi genellikle eylemin “kişisel kullanım” mı yoksa “ticaret” mi olduğu yönündeki ince bir çizgide belirlenmektedir. Bu ayrım, yasalarda net gramaj sınırları olmaması nedeniyle, tamamen Yargıtay’ın belirlediği kriterler ve dosyadaki somut delillerin yorumlanmasıyla yapılmaktadır. Delillerin hukuka uygunluğu, etkin pişmanlık gibi ceza indirimi mekanizmalarının doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılması ve savunmanın en başından itibaren sağlam temellere oturtulması, davanın sonucunu doğrudan etkilemektedir.

Uyuşturucu ticareti suçlamasıyla karşı karşıyaysanız, geleceğiniz ve özgürlüğünüz tehlikededir. Sürecin en başından itibaren, ceza hukukunda ve özellikle uyuşturucu suçları alanında tecrübeli bir avukatla çalışmak, haklarınızı korumak ve en doğru savunma stratejisini oluşturmak için kritik öneme sahiptir. Durumunuzu değerlendirmek ve hukuki seçeneklerinizi görüşmek üzere profesyonel hukuki destek almaktan çekinmeyiniz.